Bir miyav neyi anlatıyor? & Kedileri anlama kılavuzu!
Minik dostlarımız; sevgi, ilgi, ihtiyaç, stres, korku ve
bunun gibi birçok duygusunu sadece bir miyav ile yansıtır. Ama tonlarına
bakacak olursak kendi dünyalarında bunun binlerce anlamı var. Önemli olan doğru
zamanda doğru şekilde onları anlamak ve ihtiyaçlarını karşılamaktır.
En bilineni güzel bir mırlama ve hırıltıdan kendilerinin ne
kadar mutlu olduklarını anlayabiliriz ancak söz konusu miyavlamak olduğunda
acaba şimdi ne istiyor diyebiliyoruz. Onlar bizim stresimizi, üzüntümüzü,
sevincimizi, korkumuzu anlıyor peki biz neden anlamayalım? En basitinden, bir
yerimiz ağrıdığında yanı başımıza gelen kedimiz, ağrıyan yere çıkarak kendisine
yer hazırlar. Bu güven mekanizmasında bu minik patiler vücut sıcaklığı ile
iyileştirme güçlerini kullanırlar. “Bana ihtiyacı var” düşüncesi ile dibimizden
ayrılmazlar. Kedi sahibi olanlar bu durumu en az bir kere yaşamıştır. Bu
hassasiyete karşılık verme zamanı; İşte kedilerin miyavlamalarının altında
yatanlar;
1)
- Canım
Acıyor! Veya Yaralandım –
Eğer kediniz, durup dururken (siz bakmadığınız bir
anda) sık sık ve aynı tonda boğuk bir ses ile miyavlamaya başladıysa,
yaralanmış veya canının yandığını anlatmaya çalışıyor olabilir. Bu gibi durumlarda
ilk önce patilerini kontrol etmekte fayda var. Çünkü kedilerin en hassas ve
yumuşak yerlerinden biri patilerindeki yumuşak deridir. Sürekli yer ile
temasından dolayı yabancı cismin batmasının en kolay alanıdır. Nazik
dokunuşlarla kedinizin vücudunu patilerden başlayarak kontrol edebilirsiniz,
bir yerden sinyal verecektir. Bu gibi durumlarda acı çektiğini anladığınız anda
veteriner yardımı almayı ihmal etmeyin.
2)
–Sadece
Merhaba demek istiyorum-
Uzun süre yanında olmadığınız kedinizin (bu kediniz
salonda, siz mutfaktayken bile olabilir kediler için her an uzundur J) karşısına çıktığınız anda ani bir
miyavlama ile karşılaşıyorsanız bu %90 merhaba demektir. Bu miyavlamalar kesik
kesik ve muhtemelen bir yere sürtünme eşliğinde gerçekleşecektir. Bu sadece “seni
gördüğüme sevindim” ya da “nerelerde kaldın?” demenin kedilere özgü çevirisidir
J Genellikle bu tip
miyavlamalar uzun bir iş gününden sonra eve geldiğinizde sık sık
karşılaştığınız manzaradır. Bu süreci
kedinizi sevmek ve mırıltısıyla karşılıklı huzur bularak tamamlayabilirsiniz.
3)
-Yemek
İstiyorum!-
İşte en çok karşılaştığımız “Miyav”. Şunu unutmamak
gerekir ki minik nazlı dostlarımız her daim açtır. Aç olmasalar bile siz yemek
yiyorsanız aç gibi davranıp merakı ile sizin yediğiniz yemeğe mutlaka yanaşır.
Miyavlaması için yanında yemek yiyor olmanız yeterlidir. Yemek istediğindeki
miyavlamayı ayırt etmek son derece kolay; bitmek tükenmek bilmeyen uzun bir
miyavlama ile kendisini acındırıyorsa bilin ki açtır. Sizi mutfaktan odanıza,
tuvaletten balkona her adımda takip edecektir. Mutfakta siz yemek hazırlarken
yanı başınızdan ayrılmaz ve uzun miyavlamalar bacağınıza uzanan patilerle bir
kombinasyon oluşturur. Burada unutulmaması gereken en önemli bilgi;
kedilerimizin midesi sandığınızdan da hassastır. Ona zarar vermek
istemiyorsanız kendi yemeğinizden vermeyin. En çok sevdikleri diye bilinen
“süt” bile aslında kediler için zararlı iken, insan yediği yemekler yağından
tuzuna kedi sağlığı için son derece zararlıdır. Maalesef ki bu aşamada
yapılacak en doğru şey, bu uzun miyavlamaları durdurmak için kendi yemeğinizden
vermek değil, kedi krakeri vererek dindirebilirsiniz. Bunu yaş mama ile de
yapabilirsiniz çünkü biliyoruz ki aromasına karşı koyamıyorlar ancak haftada 1
yaş mama vermek idealdir. Unutmayın ki çok sık verilen yaş mamalar içeriğindeki
çiğ et (işlenmiş et de olabilir) paratize neden olabiliyor.
4)
-Bana İlgi
Göster!-
İşte en sevimli miyavlama. Ya da nazlanma da
diyebilirsiniz çünkü bu miyavlama genellikle televizyon izliyorsanız tam görüş
alanınıza diren bir gövde ve gurul gurul gurlama ile mutlaka destekleniyor.
Aynı süreç bilgisayar başında iş yapıyorsanız zaten kaçınılmaz. Klavyenin
üzerinde kedinizi görmeniz an meselesi, ya da en önemli kâğıtlarınızın üzerinde
kendi kafasında yerini hazırlamıştır bile. Bu gibi sempatik durumlarda 5
dakikanızı ayırın ve onu bol bol sevin J
5)
-Beni İçeri
Al-
Kesilmeyen miyavlama ve bunun yanında bir takım
tıkırtılar mı duyuyorsunuz? O zaman küçük hanımın ya da küçük beyefendinin önünde
bir engel var demektir. Arkasında ne olduğunu merak ettiği kapalı bir kapı,
içerisinde ne olduğunu merak ettiği kapalı bir dolap ve ya siz başka bir odada
(tuvalet de olabilir J) kapalı
kapılar ardındaysanız o kapı mutlaka patilerle eşelenir ve meraklı miyavlama
kesilmez. Kapıyı açıverin gitsin, hayvancığınızın çatlamasından önemli mi? J
6)
-Malum
Dönemdeyim J-
Dişi veya erkek fark etmez eğer ki kediniz kızışma
dönemine girdiyse dönemin geçmesini beklemekten başka çareniz yok çünkü uzun
soluklu ve boğuk miyavlamalarla karşı karşıyasınız demektir. Kediler 8. Aydan
itibaren kızışma dönemine girebilirler bu dönem artık yaz-kış fark etmemektir
ancak güneşin büyük etkisi vardır bu dönemi tetiklemek için. Bir gün kediniz
durup dururken kendini yerlere atmaya, ekstra ilgi istemeye ve değişik değişik
miyavlamaya başlarsa bilin ki artık çiftleşmek istiyordur. J
Yapacağınız 2 şey var; kedinizi ya çiftleştireceksiniz ya da
kısırlaştıracaksınız. (Çiftleştirdikten ve dişi ise doğurduktan belli süre
sonra kızışma yine başlar). Kısırlaştırma bu değişik tondaki miyavlamanın sonu
olacaktır. Ancak tabi ki veteriner tavsiyesi almanızda fayda var. Bu iki karardan birini verene kadar kedinizi
bu süreçte bol bol sevin, tarağı ile fırçalayın, ilgi gösterin. Çünkü bu
dönemde sahiplerine ekstra bağlanırlar, sürekli yanınızda olmak isterler ve
sevgiye muhtaçlardır. Bu dönemde kedilerin resmen çenesi düşer her lafınıza bir
cevabı olacaktır kesik kesik gurlama şeklinde J. Özellikle geceleri evin en yankı yapan
yerlerinde avazları çıktığı kadar bağıracaklardır. Sakin olun ve alın yanınıza
bol bol sevin.
7)
-Stresliyim-
Evet, minik dostlarımız da tıpkı bizim gibi mutlu
olur, üzülür, sinirlenir, depresyona girer ve stresli bir modla bizi
karşılayabilir. Bu evrede en çok dikkati çeken hızlı ve yerden yerden salınan
kuyruklarıdır. Ancak bunları boğuk ve uzun miyavlamalar da takip edebilir. Bu
gibi durumlarda kedinizi bu strese neyin soktuğunun kaynağını bulmalısınız.
Genellikle en kolay fark edilen bu durum; başka kedi, banyo seansı ya da
elektrik süpürgesi gibi ses çıkaran eşyalardan kaynaklanabiliyor. Kedinizi bu
stresten uzak tutun J Onlar
sandığınızdan da hassastır ve yanlışlıkla onları haftalarca sürecek bir
depresyon atağına sokmak istemezsiniz.
8)
-Tepem
Attı!-
Sevimli miyavlamalar, korkudan miyavlamalar, istek
miyavlamaları derken kedinizin kızdığını fark edemediyseniz işte size kızgın miyavlama.
Bu tip miyavlamalar bir nevi haykırma şeklinde ve beraberinde bir ısırık ve
tırmalama ile ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda kedinizi kendi haline bırakın ve
ortamdan sessizce uzaklaşın J
9)
- Yalnız
Kalmak İstemiyorum L -
Evden çıkarken attıkları o bakış, bin bir şekle
bürünerek kapı önlerine yatmalar beraberinde uzun miyavlamalar. Çok basit, ne
zamanki kapalı kapılar ardında kalıyorlar ve uzun acıklı miyavlamaların ardı
arkası kesilmiyor; sadece yalnız kalmak istemiyorlar demektir.
10) - Yaşlanıyorum –
Her kedi sahibinin bildiği üzere, evcil hayvanlarımız
olur olmadık her nedenden dolayı miyavlar ve ya havlarlar. Manhattan Cats and
veterinary expert to catchannel.com’dan Dr. Arnold Plotnick’e göre gelişmekte
ve büyümekte olan kediler miyavlama volümlerini artırıyor ve kendi varlıklarını
etrafa daha çok göstermeye çalışıyorlar. Yani sebepsiz miyavlamaların en sık
görülenlerinden biri: kediniz sadece büyüyor J şeklinde
bir sonuca çıkıyor.
@boredcat